Sepet
Sepet

Şamanizm

[views]

Şamanizm olarak adlandırdığımız inanç sistemi, doğa ve doğa olaylarını anlama, algılama ve doğanın öğretilerini kişisel hayatımıza empoze ederek sağlığa, huzura, şifaya ulaşma yoludur. Şaman inancı doğayı temel alarak ve doğanın getirdiği güzellikleri, huzuru en verimli şekilde kullanarak ardından da doğaya teşekkür ederek, doğanın ve yaratıcının bizlere sunuduğu nimetlerin farkında olarak şükürlerini sunma ve doğadan geleni koruma, güzelleştirme ilkesini temel alır. Şamanizm inancında doğanın içinde yer alan güçler çözümlenerek ve kullanılarak gerçekleştirilen şaman ainleri ve gelenekleri de mevcuttur. Her olayın temelini doğa ile özdeşleştiren şamanlar insanın doğasını da merak eder ve araştırır. Tarihi kayıtların ve arkeolojik bulguların sonucu; şaman inancının sadece doğa ve doğaya duyulan saygı, şükran ve minnet öğretilerinin dışında çok önemli şifa ve astral yolculuk gibi alanların da çok gelişmiş olduğunu ortaya koymaktadır.

Şamanizm tarihi, insanlık tarihinin bilinen en eski inanç sistemlerinden biridir. Fakat şamanizm bir din değildir. Şamanizm bir yaşam biçimi, hayatımızı güzelleştirmeye, iç huzura ve dünayada bulunduğumuz süre boyunca öncelikle kendimize sornasında da çevremize ve dünyaya faydalı olamamız gerekiğini, üretmemiz ve var olmamız gerektiğini bizlere öğreten bir inanç ve yaşan sistemidir. Şamanizmin ne zaman ortaya çıktığı kesin kayıtlar ile bilinemekle birlikte, tarihi arkeolojik çalışmalar sonucunda 70.000 yıl öncesine kadar dayandığı bilinmektedir. Bu da bizlere şunu gösteriyor ki; şamanizm insanlığın var oluşundan gelen ve tüm dinlerin inançlarını kapsayan, bütün inanç sistemlerine ve dinlere saygı ile yaklaşan bir inanç sistemidir. Arkeolojik çalışmalara göre şamanizmin anaerkil dönemlerde ortaya çıktığı düşünülmektedir. Hoşgörü, saygı ve pozitif düşünceyi benimseyen şaman inancının kadınlara, kadın şamanlara ve insanlığa bu kadar değer vermesinin temelinde anaerkil inanışın var olduğu düşünülmektedir. Orta Asya ve Sibirya bölgesinde ortaya çıktığı düşünülen şamanlık zaman içerisinde tüm kıtalara yayılarak büyük bir inanç sistemi oluşturmaktadır. Günümüzde Asya’dan Amerika’ya, Afrika kıtasından Kuzey Kutuplarına kadar, insanlığın var olduğu her toprakta şamanizmin yaşam felsefesi ve inanç etkilerini görmekteyiz.

Şaman olanlar ile şamanizm inancını benimseyenler arasında büyük farklar bulunmaktradır. Öncelikle sonradan şaman olunmaz, doğulur. Şaman olarak doğmak için; şaman atalarınız olmalı ve aklınızın ermeye başladığı çocukluk yaşlarınızdan itibaren şamanik işaretler ve rüyalar görmeniz gerekmektedir. Şaman olabilmek için en önemli öncül, şifa ve astral yeteneğinizin bulunmasıdır. Bunun yanı sıra duru görü ve duru işiti de oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Kabile hayatı içerisinde var olan şamanlar yönetici ve şifacı sayılmakta ve kabilenin her ihitiyacı ile bizzat igilenmektedirler. Şamanların en bilindik özellikleri olan şifa yetenekleri günümüzde modern tıb olarak adlandırılan bioenerji olarak ta bilinmektedir. Bioenerji insanın kendi içinde var olan enerjisini, doğanın öğretileri ve yardımı ile kullanarak hastalıklara ve olumsuz olaylara müdahele ederek iyileştirme seanslarıdır. Şaman kendi enerjisinin ve çakralarının farkındadır ve ellerinde oluşan enerjiyi kullanarak tedavi seansını gerçekleştirir. Şanamlar hastalıkların bedende zuhur etmesinden önce ruhta ortaya çıktığına inanır ve enerji seanslarını buna yönelik yaparlar. Mistik oteriteyi temsil eden şamanlar günlük hayatın her alanında rol almaktadırlar. Doğumlar ve ölümler başta olmak üzere savaşlar, antlaşmalar, yeni yerleşim bölegeleri, tarım ve hayvancılık konularında da aktif rol alarak doğanın sunduğu enerjiyi ve nimetleri kendi kabileleri başta olmak üzere tüm insanlığa katkı sağlamak amacı ile yöntemlerini geliştirmiş ve bizlere de çok büyük miraslar bırakmışlardır.

Geçmiş çağlardan günümüze kadar gelen pek çok şaman adeti bulunmaktadır ve bazı adetler sonradan ortaya çıkan dinler ile karışarak farklı coğrafyalarda kültür oluşumuna katkıda bulunmuşlardır. Aynı zamanda şaman sembolleri de günlük hayatımızda sık sık karşımıza çıkmaktadır. Başlıca örnekler mezar taşlarıdır. Ölen kişinin arkasından okunan 7,14,21,40 ve birinci yılında okunan dualar, mezar taşlarında isim ve süslü motiflerin bulunması ve aile mezarlarının olması şamanların tarihinden gelen geleneklerdir. Doğum sonrasında okunan dualar ve ritüeller, yeni doğan bebeği ve anneyi korumak adınadır ve bunun en büyük sebebi açığa çıkan enerjinin kötü ruhlar ve varlıklar tarafından kullanılmasını engellemektir. Bunun örneğini kendi yakın çevremizden sık sık dinlemişizdir. Başka bir örnekte gece tırnak kesilmesi diyebiliriz. Gece tırnak kesmenin uygun görülmemesinin sebebi ise; kabile halinde yaşanan zamanlarda büyü olaylarının ve kötü ruhların sıklıkla kullanımı ve şaman inancına tamamen ters düşmesidir. Şaman inancına göre büyü, sihir gibi olaylar son derece tehlikeli ve uygun görülmeyen davranışlardı. Bilinir ki en güçlü büyüler de kişiye ait parçalardan yapılır ve tırnak ta bunun en başında gelmektedir. Ağaçlara çaput bağlanması ve bazı dönemlerde ağaçların süslenmesi de şaman adetlerinin başında gelir ve amacı doğaya dönüşü, doğanın verdiklerine şükür ve pozitif dilekleri doğaya ulaştırmayı bizlere öğretmektedir. Şamanlar doğanın, eşyanın ve dahi evrenin, kainatın bir ruhu olduğu esanını bilip buna göre yaşama esasını barındırmaktadır.

Şamanlık denildiğinde ilk akla gelenlerden biri de şaman ainleri, ritüelleridir. Ritüellerin temel amacı bağlanmaktır. Evrene, doğaya orada temsil edilen atalara bağlanmak ve şifa bulmaktır. Öncelikle kendi ruhumuzda var olan enerjiyi açığa çıkartmak, sonrasında ataların öğretisi ve doğadan öğrendiklerimiz ile şifa yoluna ulaşmak ve kötü enerjilerden, hastalıklardan, kötü enerjiye sahip varlıklardan korunma yolarıdır. Kabilesel yapılan ritüeller de ise; kabilenin enerjisini ve bütünlüğünü bir arada tutmak, ekinlerin ve hasadın daha verimli olabilmesi için yapılan enerji çalışmaları mevcuttur. Kabilede kötü bir enerji veya bir musallat olayı varsa onu yok etmek amacı ile yapılan ayinler de mevcuttur. Kabilenin başında duran ve ritüelleri gerçekleştiren kişi de şamandır. Günümüz modern yaşantısını içerisinde kabilesel yaşam olmadığı için bu tarzdaki buluşmalara çember adı verilmekte ve gelenekler hala dünyanın dört bir yanında devam ettirilmektedir. Örnek olarak dolunay zamanlarında yapılan ayinler de hala devam eden gelenekler arasındadır. Çünkü dolunay zamanında ayın çekim etkisi oldukça kuvvetldir fizik kanunlarında okyanusları dahi kaldırıp çekebilen manyetik alan etkisinde yapılan ritüellerde; her şeyin bir titreşim ve enerji olduğunu biliyoruz neticede, geçmişte bırakmak isrtediği artık kendisine faydası olmayan birtakım duyguların, durumların, düşüncelerin ve dahi enerjilerin kendisinden arınması içinde bir olanak sağlar.

Şamanizmde alt dünya, üst dünya ve orta dünya diye kavramlar vardır, şaman ise bu alemlere yolculuk yapan kişidir. Bu alemlere yolculuk yapmak için şaman olmak şart değildir. Şamanik yaşam felsefesini benimseyen her kişi, doğru bilgiler ışığında kendini geliştirerek bu alemlere yolculuk yapabilir. Eski Türk’ler de yolculuk etmeye Kam’lık etmek ve yolculuk yapana da Kam denirdi. Dünaylar arası yolculuk ya rüyalar ile gerçekleşmektedir. Fakat bu rüyalar yarı uyur yarı uyanık ve trans halinde görüntülerin gözünün önünde akması ile gerçekleşir. Alt dünya ve üst dünya rehberlik aldığımız, atalarımızın veya öğreti için gelen varlıklar ile iletişime geçerek gerçekleşen trans halidir. Alt dünya kişinin daha çok kendisiyle, nefs ile ve kişisel problemleri ile ilgilidir. Üst dünya ile yolculuk ise insanın rehberlik aldığı varlıklarla, üst benliğiyle temas ettiği kimi zaman ise gelecekten de haber alabileceği (tabi istisnai ve yeteneğine göre) alanlardır. Orta dünya ise; bulunduğumuz fiziki alan ve bulunduğumuz alanın içerisindeki varlıklar ile iletişimdir. Orta dünyaya yapılan yolculuklarda doğa ruhları, ormana gidildiğine bulunan ruhlar, kutsal kitaplarda adı geçen varlıklar ve dahi türlü türlü varlıklar ile kurulan iletişimdir. Orta dünyaya yolculuk yapacak kişinin çok dikkatli ve işinin ehli olması gereklidir çünkü çeşitli varlıklar ile bulunduğumuz fiziki dünyaya temas edebilme etki edebilme ve zaman zaman kötü sonuçlar elde edebilme durumları mevcuttur.

Şamanların erk hayvanları mevcuttur. Tüm şamanik kültürlerde var olan ve şamanizmin en güçlü ögelerinden biri olan erk hayvanı; insanın dünya gezegeni üzerindeki temel rehberidir. Erk hayvanının nitelikleri ise; o kişi bu dünyaya ne amaçla gelmiş ise o kişinin  yaşam amacını gerçekleştirebilmesi adına rehberlik veren, yol gösteren ve bilgiler veren uyarılarda bulunan varlıktır. Bunları kendi beden dil ile yapabilir, karşısına bir fotoğraf veya obje çıkartabilir ya da kendi suretinde görünebilmektedir. Dünayalar arası yolculuklar dışında, günlük hayatta karşımıza objeler, fotoğraflar veya video şeklinde, görüntüler halinde karşımıza çıkıp mesaj vermektedirler.

No Replies on

Şamanizm

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir